Kızıl Bayrak'tan...
Zindanlar tarihi, zulmün, katliamların, baskının ve işkencenin yanı sıra direnmenin, baş eğmemenin ve ölümüne mücadelelerin de tarihidir. Özellikle bu topraklarda hapishaneler, dünden bugüne sınıflar mücadelesinin önemli birer alanı olagelmiştir.
Mücadelenin zindanlar cephesi bugün, Kürt siyasi tutsakların tamamen haklı ve meşru talepler üzerinden 12 Eylül 2012 tarihinde başlattığı açlık grevleri üzerinden bir kez daha öne çıkmaktadır.
Kürt siyasi tutsakların 50’li günleri aşan süresiz-dönüşümsüz açlık grevi, gelinen yerde kritik bir noktaya dayanmış bulunuyor. Burjuva medyanın tüm karalama ve çarpıtma çabalarına, sermaye devletinin kamuoyu desteğine yönelik uyguladığı azgın polis terörü ve baskılara rağmen kararlı bir şekilde devam eden açlık grevleri her geçen gün öne çıkmakta, giderek toplumun gündeminde önemli bir yere oturmaktadır. Fakat Kürt siyasi tutsaklarının zindan direnişinin kazanımla sonuçlanması, direnişle eylemli dayanışmanın büyümesi ve geniş kitleler tarafından sahiplenilmesi ile mümkün olacaktır. Önümüzdeki kritik günler bu açıdan en etkili bir şekilde değerlendirilmeli, tutsakların direnişi dışarıda büyütülmeli ve geniş emekçi yığınlarına mal edilebilmelidir.
Başta sınıf devrimcileri ve toplumun ilerici-devrimci kesimleri haklı ve meşru talepler üzerinden yükselen zindan direnişine bu sorumlulukla yaklaşmalı, bu çerçevede vakit kaybetmeksizin direnişteki Kürt siyasi tutsaklarla eylemli dayanışmayı büyütmelidir.
***
Komünist hareketin 25. yılı vesilesiyle gerçekleştirilecek olan kitle etkinliklerine sayılı günler kaldı. 3 Kasım’da İzmir’de gerçekleştirilecek olan etkinlikle başlayacak olan sürecin her açıdan başarılı geçmesi için geri kalan zaman diliminin en verimli şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Sınıf devrimcileri bu kısa zaman dilimini, etkinliklerin duyurusundan teknik hazırlığına, kitle katılımından programına kadar boşluk bırakmadan örebilmesi elde edilecek sonucu da belirleyecektir.
Buradan bir kez daha tüm okurlarımızı ve sürece emek katan dostlarımızı etkinlik hazırlıklarına daha etkin bir çabayla katılmaya çağırıyor, çalışmalarında başarılar diliyoruz.
***
Yüksek Öğrenim Kurumu’nun (YÖK) 31. kuruluş yıldönümü bu yıl da öğrenci gençliğin protestolarına sahne olacak. Gençlik çeşitli eylem ve etkinliklerle YÖK düzenini, ticari eğitim uygulamalarını protesto edecek ve özgürlük-gelecek taleplerini haykıracak.
Tüm okurlarımızı 6 Kasım’da alanlara çıkmaya ve öğrenci gençliğin taleplerini sahiplenmeye çağırıyoruz. |